Öne Çıkan Bilgiler
Günümüzde firmaların internet yolu ile öne çıkması her zamankinden çok daha zordur. Potansiyel müşterilerin satın alabileceği ürünün seçenekleri çok geniş ve şirket sahiplerinin onların dikkatini çekmek için yalnızca birkaç saniyesi var. Fakat üzerinde düşünülmüş bir görüntü ve algıyla işletmenizin rakiplerinin arasından sıyrılıp öne çıkabilirsiniz.
Peki güçlü bir marka yaratmaya nasıl başlayabiliriz?
1. Pazarlama ve markalaşma arasındaki fark
2. İşletmeniz için güçlü bir marka yaratmak
3. Markanızın etkisini artırmanın yolu ile
1. Pazarlama ve Markalaşma Arasındaki Fark
Marka, potansiyel müşterileri için bir şirketi diğerlerinden ayıranlar ise isim, tasarım ya da kendine has bir özelliktir. Markayı işletmenizin karakteri gibi düşünmeniz gerekir.
Pazarlama, mail, broşür ve dijital reklamlarla potansiyeli yüksek müşterilere ulaşma ve onların dikkatini çekme sürecidir. Bu süreç bazen işletmenin logosuna, ses tonuna, yazı karakterine, renklerine ve buna benzer detaylara karar verdiği pazarlama ön çalışması olan markalaşma ile karıştırılır. Bir işletme sahibi e-posta yazmadan ya da bir reklam yapmadan önce neyi nasıl söylemek istediğine karar vermelidir.
Markalaşmanın fiziksel dünyada yapılması zorunludur ancak ve ancak internette markalaşmak da bir o kadar önemlidir. İnsanların dikkat aralığı dardır. Bu yüzden birçok potansiyel müşteri birkaç saniye içinde aradığını bulamadığı bir web sitesinden çıkar. Eğer bir işletme varlık sebebini, yaptıklarını ve nasıl bir deneyim sunduğunu hemen belli etmiyorsa potansiyel müşteriler onları pas geçecektir.
Müşteriler markalarla ilişki kurar, onları araştırır ve hatta onlara sadakat geliştirebilir. Bu da müşterilerin ileride bu markalardan daha çok alışveriş yapma ihtimalini artırır. Ticari bir bakış açısından bakacak olursak markaların zamanla değerlerini artırdıklarını ve güçlü bir markalaşma süreci geçiren markaların rakiplerinden daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. İşte markalaşma tam da bu yüzden çok önemli.
2. İşletmeniz için güçlü bir marka yaratmak
Markanın, logo, slogan ve renk şeması ile birlikte kendine has bir bakış açısına da ihtiyacı vardır. Nasıl görüneceğinize ya da nasıl bir sese sahip olacağınızı belirlemeden önce neyi simgelediğinize karar verin. İşe markanızı eşsiz yapan şeyin ne olduğunu sorarak başlayabilirsiniz. Rakiplerinizden daha kaliteli ürünler ve daha iyi bir hizmet mi sunuyorsunuz? Fiyatlarınız daha mı düşük? Pazarda nasıl bir değişiklik yapmak istiyorsunuz?
Markanızı şekillendirmenize yardım etmek için yaratıcı bir yöntem önerebiliriz: Küçük kağıtlara 50-100 arasında sıfat yazıp bu kağıtları yere serin ve onları markanıza uygun olanlar ve olmayanlar diye iki gruba ayırın. Uygun olanlar arasındaki ortak temaları belirleyin. Bu çalışmanın sonunda teması ortak olan sıfatların markanızı tanımlayan sıfatlar olduğunu göreceksiniz. İşletmenizin temsil ettiği değerleri belirledikten sonra logoya ve renk skalasına karar vermek de kolaylaşır.
Marka yaratırken en önemli şey sadeliktir. Kendini mümkün olduğunca az sözcük, renk ve görselle tanıtan markalar bu yarışta daha çok dikkat çeker.
3. Markanızın etkisini artırmanın yolu
Markanızı tanımladıktan sonra etkisini artıracak bazı pazarlama stratejilerini kullanmaya başlayabilirsiniz:
İstikrarlı Olun
Sadelik anahtar, istikrar ise her şeydir. Bir markanın amacı potansiyel müşterilerin işletmesini rakiplerinden ayırt etmesini sağlamak olmalıdır. İşletme, mağazasında ve e-ticaret sitesinde farklı yazı karakterleri kullanırsa markasından uzaklaşmış olur. Potansiyel müşterilerinin kafası karışır bu da markanın etkisini azaltır.
Markanızı Müşterilere Görünür Kılın
Markanızı mümkün olduğunca görünür kılın. Radyo, televizyon ve billboard reklamcılığı prensipleri online reklamcılığa da uygulanabilir; müşterilerin bir işletmeyi tanıması için onunla mümkün olduğunca çok kez karşılaşması gerekir. Güçlü bir markaya sahip işletmeler daha çok fark edilir.
Müşterilere gerçek bir değer sunun
Müşteriye fayda sunabilecek ve değer katacak bir marka yaratın. Müşterilerine gerçekten yardım etmeyi isteyen markalar onlarla daha iyi ilişki kurar. Bazı şirketler bunu bilgi, öneri ve içgörü sunan yazılar yazdıkları blog’lar aracılığıyla yapar. Müşteri markayla yaşadığı olumlu deneyimi arkadaşlarıyla paylaşır, markadan daha çok alışveriş yapar ve tıpkı bir marka temsilcisi gibi işletmenin büyümesine yardım eder.
Online rekabetin bu denli güçlü olduğu bir devirde güçlü bir markaya sahip olmak her zamankinden daha önemli. İşletmenizin temsil ettiği değerleri ve tanıtım yönteminizi belirleyerek mağaza ve web sitesi trafiğiniz ile satışlarınızı artırmaya doğrudan etki edecek olumlu bir marka algısı oluşturabilirsiniz. Çalışmalarınızı başlatmak için marka uzmanı olmanıza gerek yok.
Hazırlayan: Hayrunnisa ORMAN